İşçi  Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG) Üyesi Mustafa Güven, Türkiye’de çocuk işçiliğinin alarm veren boyutlarına dikkat çekerek, ekonomik koşulların ve devlet politikalarının çocuk yaşta çalışmayı teşvik ettiğini vurguladı. Güven’in verdiği bilgilere göre, son yıllarda çocuk işçi cinayetlerinde ciddi bir artış yaşanıyor.

Çocuk İşçi Cinayetleri Rekor Kırıyor: 2024 Yılında 24 Çocuk Hayatını Kaybetti

2023 yılında 62 çocuğun işçi cinayetlerine kurban gittiğini hatırlatan Güven, bu yılın başından itibaren ise 24 çocuğun iş kazalarında hayatını kaybettiğini belirtti. Güven, bu çocuklar arasında sadece 5 yaşında olanların bile bulunduğuna dikkat çekti.

Ekonomik Kriz ve MESEM Etkisi: Çocuk İşçiliği Yüzde 250 Arttı

Özellikle 2008 ekonomik krizinden sonra Türkiye’de çocuk işçiliğinde dramatik bir artış yaşandığını söyleyen Güven, Milli  Eğitim Bakanlığı’nın uygulamaya koyduğu Mesleki  Eğitim Merkezi (MESEM) programının da çocuk işçiliğini meşrulaştırdığını ifade etti. Güven’e göre, MESEM projesiyle birlikte çocuk işçi sayısında kayda değer bir artış görülüyor.

MESEM Projesi: Çocuk İşçiliğini Yasallaştırıyor

MESEM projesinin, çocuk işçiliğini yasallaştırdığını ve işverenlere ucuz iş gücü sağladığını belirten Güven, devletin bu yönde teşvikler verdiğini ve bu durumun çocuk işçi cinayetlerini artırdığını dile getirdi.

Türkiye Ekonomisi ve Çocuk İşçiliği: Geçim Derdi Küçük Yaşta Emek Sömürüsüne Neden Oluyor

Türkiye ekonomisinin ucuz iş gücü arayışının, çocukların küçük yaşlarda çalışmaya zorlanmasına neden olduğunu vurgulayan Güven, ailelerin geçim derdiyle çocuklarını çalışmaya ittiğini söyledi. Güven’e göre, bu durum çocukların eğitimlerini ve çocukluğunu gasp ediyor.

Çözüm Önerisi: Derhal Çocuk İşçiliği Yasaklansın

Güven, çocuk işçiliğinin derhal yasaklanması gerektiğini savundu ve MESEM gibi projelerin kapatılması çağrısında bulundu. Güven, “Özellikle 2009’dan itibaren her yıl yüzde 200-250 oranında işçilikte yaş ortalamasının düşürülüp 15 yaşın altına gidildiğini görüyoruz. Ve bu katlanarak gidiyor. Bu neye bağlı? Türkiye’de çalışan nüfusun ortalama yüzde 83’ü asgari ücretin altında ya da o seviyelerde yaşamaya çalışan bir halkız biz. İnsanlar geçim derdinden çocukları itiyorlar buna. Daha da tehlikeli olanı sistematik olarak bu çocuk işçilik ekonomisi isteniyor. Yani ekonomi bu ucuz iş gücünü istiyor ve yönlendiriyor. MESEM projesi de  eğitim alanındaki, Milli  Eğitim politikalarımız da çocuk işçiliği özendiriyor.

Çocuk işçilik sayısında bir gereksinim olarak MESEM projesiyle firmalara ucuz emek sağlanıyor devlet tarafınca. Bu projelendirmenin 2009 yılından bu yana arttığını görüyoruz. SGK istatistiklerine göre; 2009 senesinde stajyer kursiyer 17 bin civarındayken bugün 1 milyon 300’e ulaşmış. MESEM projesine 10 yılda patronlara ucuz iş gücü sağlamak için devlet olarak ortalama 20 milyar teşvik vermişiz. 2023 senesinde bu projeye devlet teşviki ortalama 2 milyar. Ama bundan yalnız 300 milyonu çocuk ve öğretmenlere gitmiş. Aynı zamanda bu çocuklar bedavaya çalıştırılıyor.

Bu patronlar için çok cazip bir şey oldu. 2024 senesinde MESEM projesine başvuran patron sayısı 1 milyona ulaşmış. 1 milyon patron ‘Ben ucuz, çocuk iş gücü istiyorum’ diyor. Bu da çocuk işçi cinayeti sayısını artırdı. 2023 senesinde 62, bu yıl şu ana kadar 24 çocuğun işçi cinayetlerine kurban gittiğini görüyoruz. Bu çocuklarına arasında 5 yaşında çocuklar da var. Yani 5 yaşındaki çocuklar da çalıştırılıyor. 5 yaşındaki çocukların biz işçi cinayetlerinde hayatlarını kaybettiğini görüyoruz.

Derhal çocuk işçilik yasaklanmalı. Türkiye’nin bu ucuz iş gücü arayışı çocukları mahvediyor. Siz asgari ücreti yoksulluk sınırına getirirseniz kimse çocuğunu çalıştırmak zorunda kalmaz. MESEM projeleri de bu şekilde kapatılmalıdır.” ifadelerini kullandı.